Xabi Alonso, Raúl sayesinde Real Madrid altyapısında bir cevher keşfediyor!
Madrid’deki spor muhabiri Javier Ruiz tarafından
Madrid, 11 Ağustos 2025 – Yıldızların akademide yavaş yavaş yetiştiği futbol dünyasında, yaşayan efsaneleri büyüleyen yükselen bir yeteneğin hikâyesi kadar heyecan yaratan çok az hikâye vardır. Real Madrid’in yeni teknik direktörü Xabi Alonso, yakın zamanda kulübün prestijli gençlik akademisi La Fábrica’dan gelecek vaat eden genç bir oyuncuyla yüz yüze tanıştığında duyduğu heyecanı gizlemedi. Tüm bunlar, Real Madrid’in sadık kaptanı ve Castilla’nın eski teknik direktörü Raúl González Blanco’nun tavsiyesi üzerine gerçekleşti. Blanco, takımın şanlı geçmişi ile gelecek vaat eden geleceği arasında başarılı bir köprü kurmuştu.
Sahne, Bayer Leverkusen’deki başarılı döneminin ardından Real Madrid’in yedek kulübesine yeni transfer olan Alonso’nun genç yeteneklere daha yakından bakmaya karar verdiği Valdebebas antrenman sahasındaki bir antrenman sırasında yaşandı. Yakın zamana kadar Real Madrid’in yedek takımını yöneten ve altyapı sisteminin gelişiminde kilit rol oynayan Raúl, özellikle bu oyuncu hakkında tutkuyla konuşmuştu: Genç takımda yükselen 20 yaşındaki forvet Gonzalo García. Kulübe yakın kaynaklara göre Raúl, Alonso’ya “O gerçek bir mücevher, potansiyeliyle dolu,” demişti. Almanya’da da gösterdiği gibi genç oyuncuları ilk takıma entegre etme felsefesiyle tanınan Tolosa doğumlu oyuncu, bu sözleri hemen doğruladı.
Alonso, genç oyuncunun performansını gözlemledikten sonra coşkusunu gizleyemedi. “Yıkıcı bir makine!” diye haykırdı teknik direktör, Gonzalo’nun hızı, taktiksel zekası ve golcülüğüyle savunmaları yıkma becerisine atıfta bulunarak. “Kulübün yakın geleceğini düşündüren patlayıcı bir yeteneğe sahip. Birçok yönden bana Raúl’ü hatırlatıyor: her zaman iyi pozisyon almış, kazanma odaklı ve büyükleri tanımlayan o gol hırsına sahip.” Oturumda bulunan medya mensuplarının aktardığı bu açıklamalar, özellikle yıldızlarla dolu kadrosunu yeni yeteneklerle dengelemeye çalışan bir takımda, Gonzalo’yu hücum sorunlarına olası bir çözüm olarak gören Real Madrid taraftarları arasında büyük bir heyecan yarattı.
2004 yılında Madrid’de doğan Gonzalo García, gerçek bir La Fábrica ürünü. Real Madrid’in altyapı takımına 8 yaşında katıldı ve istikrarlı bir şekilde ilerledi. Geçen sezon, Raúl’ün Castilla’daki himayesinde, Segunda B’de 35 maça çıktı, 18 gol attı ve 7 asist yaptı. Çok yönlülüğü, ona saf bir 9 numara olarak oynama veya kanattan çekilme olanağı sağlıyor; bu da Alonso’nun hareketliliğe ve yüksek pres gücüne öncelik veren taktik sistemine mükemmel bir şekilde uyuyor. Teknik direktör, sonrasında düzenlediği basın toplantısında, “O sadece gol atmakla kalmayıp aynı zamanda takım arkadaşlarına alan da yaratan tipik bir forvet,” diye açıkladı. Nitekim Gonzalo, yakın zamanda düzenlenen Kulüpler Dünya Kupası’nda ilk kez A takım forması giydi ve belirleyici bir gol atarak Raúl gibi efsanelerle doğrudan karşılaştırıldı.
Raúl’un tavsiyesi tesadüf değil. 2015’te kulüpte 300’den fazla gol attığı efsanevi bir kariyerin ardından futbolu bırakan Madrid’in ezeli 7 numarası, 2018’de Valdebebas’a geri dönerek altyapı akademisinde teknik direktörlük kariyerine başladı. Raúl, yedi yıl boyunca nesiller boyu oyunculara şekil verdi ve kendi de benimsediği bağlılık ve tevazu gibi değerleri aşıladı. Ancak yakın zamanda Castilla’dan ayrılıp yerine eski bir Real Madrid oyuncusu ve Alonso’nun müttefiki olan Álvaro Arbeloa’nın getirilmesi, kulübü etkilemeye devam etmesini engellemedi. İçeriden kaynaklar, Raúl’un Florentino Pérez ve teknik ekiple yakın bir ilişki sürdürdüğünü ve gayri resmi bir akıl hocası gibi davrandığını belirtiyor. Bernabéu koridorlarında, “Raúl, Gonzalo’da kendi gençliğinin bir yansımasını görüyor: hırslı, çalışkan ve özünde bir Real Madrid taraftarı,” diyorlar.
Gençlerin gelişimine olan bu bağlılık, Real Madrid’in Carlo Ancelotti gibi teknik direktörlerin yıldız transferlerine iç terfilerden daha fazla öncelik verdiği son dönem geleneğiyle çelişiyor. Öte yandan Alonso, Leverkusen’deki döneminden ilham alarak Florian Wirtz ve Piero Hincapié gibi genç oyuncuları şampiyonluk kazanan bir takıma entegre ettiği dönemden ilham alan farklı bir felsefe getiriyor. Xabi yakın zamanda verdiği bir röportajda, “Genç oyuncuların kendilerine ait bir alanları olmalı,” dedi. “Madrid’de beklentiler yüksek, ancak Gonzalo veya hatta gelecek vaat eden bir diğer orta saha oyuncusu Thiago Pitarch gibi oyuncular tazelik ve bağlılık getirebilir. Mesele sadece yetenek değil; kimlik meselesi.”
Bu hikayenin etkisi sahanın ötesine geçiyor. Real Madrid, Modric ve Kroos gibi tecrübeli oyuncuların ardından kadrosunu yenilemeye çalışırken, Gonzalo’nun yükselişi milyonlarca dolarlık transfer tasarrufu sağlayabilir. Analistler, piyasa değerinin halihazırda 20 milyon avro civarında olduğunu ve ilk takımda oynayacağı süre ile bu değerin katlanarak artabileceğini tahmin ediyor. Dahası, profili kulübün uluslararasılaşma stratejisine de uyuyor: İspanyol olmasına rağmen, çifte vatandaşlığı sayesinde Fas gibi milli takımların ilgisini çekti ve La Roja’yı temsil etme arzusunu dile getirdi.
Taraftarlar ise sosyal medyada coşkulu tepkiler gösterdi. #GonzaloAlPrimero ve #AlonsoCreeEnLaCantera gibi hashtag’ler İspanya’da trend oldu ve taraftarlar, Raúl, Casillas ve Guti gibi genç oyuncuların Madrid’i zafere taşıdığı altın çağları hatırladı. Bir taraftar, “Kulübün ihtiyacı olan şey bu: Real Madrid DNA’sına sahip yeni kan,” diye tweet attı. Ancak, her şey iyimserlikten ibaret değil; eleştirmenler, Jese Rodríguez ve Borja Mayoral gibi vakaları örnek göstererek Bernabéu’daki baskının genç oyuncuları tüketebileceği konusunda uyarıyor.
Alonso, geleceğe baktığında Gonzalo’ya sezon öncesi maçlarında ve muhtemelen Avrupa Süper Kupası’nda süre vermeyi planlıyor. Teknik direktör, “Parlayan bir yıldız olmaya mahkum,” diye ısrar ederek, Real Madrid için yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek bir tavsiye çemberini tamamladı. Vaftiz babası Raúl ve akıl hocası Alonso ile bu ‘yıkım makinesi’, patlamak için gereken her şeye sahip. Ne de olsa futbol, bu keşif ve tutku hikayeleriyle gelişiyor ve bu güzel oyunun neden milyonları büyülemeye devam ettiğini bize hatırlatıyor.