63. DAKİKADA OYUN DEĞİŞİYOR! Xabi Alonso’nun Güler ve Tchouaméni’ye fısıldadığı basit bir söz ve şimdi Oviedo’da Mastantuono, kimsenin hayal edemeyeceği bir senaryoyu yeniden yazıyor…

Real Madrid’in Oviedo deplasmanının sıradan bir maç olması bekleniyordu: Yeni yükselen ve kaybedecek pek bir şeyi olmayan bir takıma karşı net bir galibiyet. Ancak ortaya çıkan şey, 3-0’lık bir galibiyetten çok daha fazlasıydı. Xabi Alonso’nun taktiksel orkestrasyonda ustalık dersi niteliğindeydi; mütevazı bir talimat, gecenin havasını değiştirdi ve Real Madrid’in geleceğini gözler önüne serdi.

Madrid, başlama düdüğünden itibaren ürpertici bir otoriteyle kontrolü ele geçirdi. Taraftarlarının da teşvikiyle Oviedo, cesurca baskı kurdu, ancak Alonso’nun takımı topu dev bir satranç tahtası gibi kontrol edince kısa sürede köşeye sıkıştı. Arda Güler ve Aurélien Tchouaméni, topu sanki biri gizli bir düğmeye basmış gibi, inanılmaz derecede hızlı bir tempoyla hareket ettirdi. İspanya’dan gelen haberlere göre, gerçek şu ki Alonso gerçekten de gizli bir mesaj fısıldamıştı: “Mastantuono ile her şeyi hızlandırın.”

 
 

Bu tek ayarlama olağanüstü bir şeyi açığa çıkardı. Henüz 17 yaşındaki Franco Mastantuono, kendini bir anda oyunun merkezinde buldu. Yaşının ötesinde bir soğukkanlılığa sahipti; Oviedo savunma hatlarını aşan vizyonu, ev sahibi takımı daha da derinlere çekilmeye zorladı. Her dokunuşuyla, Madrid’in top hakimiyetini kısır bir elden öngörülemez bir fırtınaya dönüştürdü. Televizyon yorumcuları bile şaşkına döndü, biri “Xabi yeni şefini bulmuş gibi görünüyor,” dedi.

Ancak futbol asla bu kadar basit değildir. Madrid’in ilk yarıda 17 şut çekmesine rağmen, Oviedo kalecisi Aarón Escandell sarsılmaz bir duvar gibi dimdik ayaktaydı. Maç boyunca sosyal medyada “Asturias duvarı” lakabıyla anılan Escandell, karşısına çıkan her şeye karşı kendini savundu. Madrid’in hayal kırıklığı büyüdü, zaman akıp geçti ve beklenmedik bir gelişme kaçınılmaz görünüyordu.

 

Ardından gol geldi. 39. dakikada Güler ve Mastantuono arasında yaşanan ani bir paslaşma Oviedo savunmasını adeta ikiye böldü. Kylian Mbappé bir anda ortaya çıkıp isabetli bir gol attı. Bu, Alonso’nun planını özetleyen türden bir oyundu: isabet, hız ve gençlik, süperstar kalitesiyle uyum içindeydi. Maçı binlerce kişiyle izleyen Real Madrid taraftarları, sanki Santiago Bernabéu’da atılmış gibi sevinerek rahatladı.

Yine de Oviedo tamamen pes etmedi. 82. dakikada Kwasi Sibo’nun uzak mesafeden sert bir şutu direkten dönünce, onların anı geldi. Bir anlığına tüm stat durdu, Madrid’in mükemmel gecesi pamuk ipliğine bağlıydı. Ancak bu sessizlikten kontra atak geldi. Üç şimşek gibi pasın ardından Mbappé geri döndü ve ikinci golünü atarak maçı bitirdi.

 

Oviedo perişan haldeyken, Vinícius Jr. son darbeyi indirdi. Sakin bir gecenin ardından etkili olmak için atağa geçen Vinícius, üçüncü golü atarak 3-0’lık galibiyeti tamamladı. Skor etkileyiciydi, ancak hikayenin sadece yarısını anlatıyordu.

Gerçekten etkili olan, Xabi Alonso’nun tartışmasız etkisiydi. Hızlı hareket etme konusundaki ısrarı, orta sahanın anahtarlarını 17 yaşındaki bir çocuğa emanet etme kararı ve taktiksel hassasiyeti, en sert eleştirmenleri bile hayrete düşürdü. Bir İspanyol televizyon gazetecisi durumu mükemmel bir şekilde özetledi: “Zidane’ın büyüsü, Ancelotti’nin sakinliği vardı. Alonso’nun ise cerrah bıçağı var.”

 

Taraftarlar da bunu hissetti. Mastantuono’nun performansı sosyal medyada coşkuyla karşılandı. Birçok kişi, Oviedo’nun kariyerindeki öncesi ve sonrasını tartıştı. Bazıları ise Madrid’in bir sonraki büyük orta saha üçlüsü için bir model bulmuş olabileceğini düşünüyordu: Kroos ve Modrić’in yerini almaya hazır Güler, Tchouaméni ve Mastantuono.

Oviedo takımı bile yenilgiyi onurlu bir şekilde kabul etti. Bir kulüp yetkilisinin stadyumdan ayrılırken şöyle dediği duyuldu: “Bu gece bir takıma yenilmedik. Bir fikre yenildik.” Alonso’nun geliştirdiği bu fikir, gençlik ve deneyimin mükemmel bir şekilde iç içe geçtiği hızlı ve akıcı bir futbol anlayışıdır.

Sonuçta, Madrid için sadece üç puan değildi. Bir niyet beyanıydı. Alonso dönemi çoktan kimliğini oluşturuyor ve Oviedo, bir genç ve fısıltılı bir talimatın İspanyol futbolunun senaryosunu yeniden yazdığı gece olarak hatırlanacak.

Related Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *